41,6667$% 0,43
48,9459€% 0,71
56,2042£% 0,55
5.366,52%0,79
10.858,52%-2,02
5091221฿%0.08065
Şehzade Mustafa’nın devletin geleceğine hâkim olma bakımından bütün kardeşlerinden daha fazla sevildiğini, yeniçerilerin padişah yahut sadrazamın aksine onu tahtta görmek istediklerini, yeniçeriler arasında büyük üne sahip olduğunu, bu desteğe rağmen babasına karşı harekete geçmemesinin hayret karşılarlar.
Bununla beraber Mustafa kardeşlerinin öne çıkması üzerine faaliyete geçti ve Erzurum Beylerbeyi Ayas Paşa’ya başvurup babasından sonra hakk-ı şer‘îsi olan tahta çıkmak için kendisine yardım edilmesini istedi. Böylece Mustafa, dedesi Yavuz Sultan Selim’i örnek alarak tahtı kendisine sağlamak için hazırlanmaya başlamıştı. Bu yıllarda nikris hastalığından ıstırap çeken padişahın seferlere çıkmaması da ordu arasında padişahın yaşlandığı ve tahttan indirilip Dimetoka’ya gönderilmesinin gerektiği yolunda söylentilere yol açmıştı.
İran seferi hazırlıkları için Anadolu’ya gönderilen Rüstem Paşa padişaha Mustafa’nın tahtı ele geçirmek için hazırlandığını haber verince Kanûnî Sultan Süleyman çözümü büyük oğlunu öldürtmede bularak bunun için gerekli fetvayı müftü Ebüssuûd Efendi’den aldı.
18 Ramazan 960’ta (28 Ağustos 1553) Üsküdar’dan hareket eden padişah, 26 Şevval’de (5 Ekim) Konya Ereğli’si yakınındaki Aktepe (ya da Akhöyük) mevkiinde ordugâhını kurdu. Şehzade Mustafa da çok iyi donatılmış 5000 kişilik kuvvetiyle aynı gün oraya gitti.
Ertesi günü kendisine bir tertip hazırlandığı yolundaki uyarılara aldırmayıp otağ-ı hümâyunda babasını ziyaret etti. Atından indiğinde çavuşlardan birinin isteğiyle kılıcını ve hançerini teslim ederek içeriye girdiği sırada yedi dilsiz cellât üzerine saldırdı. Kendisini savunmaya çalışan Mustafa sonunda kapıcılardan Mahmud Ağa’nın kemendi altında can verdi (27 Şevval 960 / 6 Ekim 1553 Cuma). Bazı kaynaklarda çadıra girdiğinde babasının iç bölmelerden birinde bulunduğu, oğlunun katlini perde arkasından seyrettiği, hatta şehzadenin, babasının olduğu bölmeye geçerek onu selâmladığı, bu sırada Kanûnî’nin oğlunu ağır sözlerle suçlayıp ardından katlini işaret ettiği belirtilirse de bu hususun doğruluğu şüphelidir.
Naaşı, çağdaş İtalyan kaynaklarına göre şahla iş birliği yaptığını belirtmesi için bir İran halısının üzerine konularak otağ-ı hümâyun önünde teşhir edildi. Daha sonra Ereğli’ye götürülüp cenaze namazı kılındı ve Bursa’ya gönderilerek II. Murad Türbesi yanında toprağa verildi. Selim’in tahta çıkışından sonra da üzerine bir türbe yaptırıldı. Mustafa’nın ordugâhta bulunan parasına ve mallarına el konuldu.
Mîrâhuru ile adamlarından bir kısmı da onun arkasından öldürüldü. Şehzadenin annesi Mâhidevran Bursa’ya gönderildi. Onun yanında bulunan Mustafa’nın küçük yaşlardaki oğlu Mehmed de boğduruldu.
İlhanlı Hükümdarı Geyhatu Ereğli’de neden neden katliam yaptı